HOŞ GELDİNİZ,LÜTFEN DUYGU,DÜŞÜNCE VE GÖRÜŞLERİNİZİ BİZİMLE PAYLAŞIRMISINIZ? TEŞEKKÜRLER... SAYFA 8

selam... isimsiz arkaş. Biz selam verenin selamını alırız. ben bu derneğe 4yıdır geliyorum ve senin dediğin gibi siyasi bir görüşün etkin olduğunu görmedim. Eğer sende derneğe sadece burs için değilde biraz olsun derneği tanımak için gelseydin o zaman anlardın dernekteki bireylerin ne amaçla bir araya geldiğini.bizim derneğimizde k.maraşın her köşesinden öğrenci var hepsinin siyasi görüşü farklı ama sen sadece burs için geldiğin için anlayamazsın tabi. sen önce kendini düşün biraz sonrada fuzulinin şikayet namesini bir daha oku...derneğimizin kapısı k.maraşlı her öğrenciye açıktır.Vesselam.

Ah ahhh yollar açılsa da Maraşdere gitsem :D

İstanbul'a ilk defa bu yıl geldim. Burada acaba Kahramanmaraşlı arkadaşlarım olacak mı diye düşünüyordum. Ama İstanbul da Kahramanmaraş'ımızı çok güzel bir şekilde temsil eden Maraşder'imiz varmış.Hemen Maraşder dernegimize üye oldum.Bu dernegi kuranlara çok teşekkür ederim. İstanbul da Kahramanmaraşlı öğrencilere de burs vererek daha da önlümüzü kazandı dernegimiz.

Kahramanmaraş'tan üniversiteye ilk geldiğimde, "acaba orada memleketimi çok özler miyim?" diye düşünüyordum. Çünkü daha önce Kahramanmaraş'tan bu kadar uzaklaşmamıştım. Ama geldikten bir süre sonra Maraşder'le tanışınca bu endişemden kurtuldum. Çünkü burada bir aile var. Senin doğduğun, büyüdüğün Kahramanmaraş'tan bir parça var ve bu parça sana gurbette hiç yalnızlık çektirmiyor. Teşekkürler Maraşder! İyi ki varsın...

Kahramanmaraş'ı güzel bir şekilde temsil eden Maraşder derneğine teşekkürlerimi sunarım.Siyaseti severim ama Maraşder derneğinde siyasete dair bir şey ne gördüm ne duydum.Kahramanmaraş olarak bu derneğe sahip çıkalım.Tüm Kahramanmaraş'a selamlar...

Kahramanmaraş memleketimden uzakta bana sahip çıkan Kahramanmaraşlı olup Maraşder vakfına sonsuz teşekkurlerimi sunarım.Aynı zamanda siyasetten uzak bir yer olup benim gibi Kahramanmaraşlı kişilere Maraşder vakfının burs yardımında bulunması eğitimime çok yardımcı oluyor.Maraşder üyelerine teşekkür eder İstanbul'daki Kahramanmaraşlı arkadaşları Maraşder derneğine beklerim.

memleketimizden uzak bir ortamda bizlere bu ortamı sağlayan ve bizlere her konuda yardım eden abilerimize teşekkür ediyorum.maraşder de öğrenciye siyaset yapılıyor olayına da kesinlikle katılmıyorum.kaç defadır gidiyorm derneğe daha bir kez olsun siyasi görüşüm sorulmadı.

kahramanmaraş gerek doğal güzellikleri gerek insalarının sıcaklığıyla ülkemizin güzel şehirlerinden birisidir.kahramanmaraşın dünyaca ünlü dondurması acı biberi kahramanmaraşı daha özel bir hale getirdi .Özellikle maraşder bizleri bu koca memlekette maraşlılar olarak bizleri biraraya getirdi ayrıca maraşderin kendi bünyesinde yapmış olduğu etkinlikler birbirimizi tanımamızı sağlıyor maraşderin sağladığı maddi manevi desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum

kahramanmaraş gerek doğal güzellikleri gerek havasıyla akdeniz bölgesinin güzide şehridir. kahramanmaraş dünyaca ünlü dondurmasıyla tanınsada aslında bilinmeyen henüz yeterince dışarıya tanıtılamamış tarhana ve maraş biberiyle de meşhur bir şehirdir. . Kahramanmaraş, 500 Bin'e yakın Merkez Nüfusuyla Türkiye'nin 16. büyük kentidir. ayrıca Kurtuluş Savaşı'nda gösterdiği üstün mücadeleden ötürü şehimize İstiklal Madalyası verilmiştir. maraşder in maraşlı ruhunu ve maraş kültürünü canlı tutması memleketinden buraya gelen hemşehrilerimiz için maraş özlemini bir nebzede dindirmiştir. maraşderde düzenlenen gerek tanışma programları gerek konferanslar kardeşlik ruhunu artırmış bizim bu megakentte yalnız olmadığımızı göstermiştir. maraşdere yaptığı bu çalışmalardan dolayı ayrıca teşekkür ediyorum.

ne desem ben şimdi gün yeni başlıyor uyku gelmiyor

ANADOLUDA BİRLİK OLMAZSA KÂİNATTA DİRLİK OLMAZ Kahramanmaraş Büyük Anadolu Şair Alpagutlar Dernek Başkanı Eğitimci Şair Yazar Erol Yorulmaz Kahramanmaraş olaylarının yıldönümünün yaklaşması nedeniyle birlik beraberlik çağrısında bulundu. Yorulmaz;?Kahramanmaraş?ta 19 Aralık ile 26 Aralık 1978 tarihleri arasında cereyan eden ?Kahramanmaraş Olayları? iç ve dış mihraklara mensup mahir ellerin hazırlayıp uyguladığı, birlik beraberliğimizi ve kardeşliğimizi hedef alan kirli bir tezgâhtır. Otuz dört yıl geçmesine rağmen her yıl dönümlerinde yeniden tezgâhlanmak istenen bu kirli oyunlara alet olmamak için tüm canların daha sağduyulu olmaları gerekmektedir.? Diyerek açıklamalarına devam etti. Yorulmaz:?2010 Yılının kutlu bir gecesinde gönlümün Kerbelâ gibi yandığı bir geceydi. Hz. İmam Hüseyin?in Zül-Cenah adlı atından inerek Kerbelâ?ya ayak bastığı anda arzın titrediği gibi titrediğim bir gecede olmuştu olanlar. Hazret-i Fatımâ anamın ?Asırlar var ki, ıssız kalmıştı bu yollar. Sizle beraber yolumuz da, yolcularımızda arttı? deyip, doluyu sunduğu bir gecede düşmüştüm ıssız yollara. İşte o kutlu geceden sonra çıktığım ıssız yolda kılıcım kalemim, kelamım Allah, yolum kırklar, ışığım Şah-ı Merdan, yüreğim Kerbela, sözüm Zülfikar olmuştu? dedi. Yorulmaz:?Aldığımız kutlu çağrıyı canların gönüllerine ulaştırmak için, Rabbimin ilham yoluyla verdiklerini o geceden sonra kaleme almıştık. Adı o kutlu gecede koyulan ?ISSIZ KALDI YOLLAR? adlı eserimle birlikte düşmüştüm ıssız kalan yollara. Hazret-i Fatıma anamın çağrısı, çağrımdır. Çağrım Hazret-i Fatıma anamın çağrısıdır? diyerek sözlerine devam etti. Yorulmaz:?Aşkların en güzeli Allah aşkıyla, Nebi aşkıyla, Şah-ı Merdan Hz.Ali,Ehl-i Beyt aşkıyla ıssız yollarda el ele gönül gönüle tüm kardeşlerimi birlikte yürümeye çağırıyorum.Canlar kardeşler artık zihinlerimizde,yüreklerimizde ve ruhumuzdaki ayrılıklardan,gayrlılıklardan kurtulmanın vakti gelip çatmıştır.Maraş?ta kardeşlik duygusu yeniden ulu bir çınar gibi yeniden boy vermedikçe ,Anadolu?da birliği güçlü bir şekilde tesis etmemiz mümkün değildir.?Anadolu?da birlik olmazsa,kainatta dirlik olmaz? çağrısını daha bir gür sesle inanarak haykırmanın vaktidir bugün? diyerek birlik çağrısında bulundu. Yorulmaz:? ?Allah'a ve Resûl'üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.?( (Enfâl Suresi), 46. Ayet) Ayet-i Kerimesinde bizlere verilen uyarı ve öğütlere uymadığımız zaman başımıza gelecekler ayet-i kerimeyle sabittir. O halde gönüllerimize düşen bu fitne ateşinin sönmesi için tüm varlığımızla, tüm inancımızla ve gönüllerimizi aydınlatan aşkların en güzeli Allah aşkıyla, Resul aşkıyla, Ehl-i Beyt sevgisiyle gayret göstermek her müminin üzerine farz değil midir? Gün birlik beraberlik günüdür. Gün kardeşlik günüdür. Gün Anadolu?da boy veren ayrık otlarını sevgiyle yolmanın günüdür? dedi. Yorulmaz:? 2010 yılında Hazret-i Fatıma Anamın çağrısını kabul edip yola çıktığım günlerde bir dost sohbetinden bir kesiti siz kardeşlerimle paylaşmak istiyorum. Paylaşmamın zaruri olduğu inancıyla paylaşıyorum? diyerek anlatmaya başladı. Yorulmaz:?Can dostum:?Hocam sen bu çağrıyı kabul edip yola çıkıyorsun ama gelebilecek her türlü tepkilere, eleştirilere ve belalara hazır mısın?? diye sordu. Böyle bir soruyla muhatap olduğum için önce can dostumu yadırgadım. Kendi kendime ben bilmeden bir yanlışın mı içindeyim? Ben yanlış bir şey mi yapıyorum? Diye kendi kendimi sorguladım. Düşündüm, taşındım çıktığım yolun doğru olduğuna iman ettim. Hazret-i Fatıma Anamın o kutlu gecede söylediği sözler yankılandı kulaklarımda bir an.? ?Asırlar var ki, ıssız kalmıştı bu yollar. Sizle beraber yolumuz da, yolcularımızda arttı? ?Evet dedim. Dillerde zikredilen Ehl-i Beyt sevgisinin gönülleri kaplamadığını, kaplasaydı bu fitne ateşinin Anadolu?da yanmayacağına, yıllardır akan kanların akmayacağına ve analarımın gözyaşı dökmeyeceğine tüm kalbimle inanıyordum. O halde can dostumdan gelen bu uyarı nedir? Diye sordum kendi kendime. Can dostum:?Hocam, zorlu bir yolu seçtin. Dostum dediklerin seni terk edecek. Senin yanında olanlar, karşında olacak. Sana önceleri güzel sözler sarf edenler, hakaret edecek. Zorlu bir imtihandan geçeceksin. Tüm bunları göze alıyorsan o çağırdığın ıssız yolda seninle kol kola yürümeye ben varım? dedi. Evet canlar. Can dostumun uyarılarının tamamını yaşadım. Yaşamaya da devam ediyorum. Kendimi en çaresiz hissettiğimde iki cihan güneşi peygamber efendimizin yaşadıkları gözüm önüne geliyordu. Mekkeli müşriklerin Peygamber Efendimize (sav) yaptıkları tertip, eziyet ve işkencelerin hiç biri Resûl-i Ekrem Efendimizi (sav) İslâmı tebliğ etmekten alıkoymamıştı. Resûl-i Ekrem Efendimizin ümmetine de yılgınlık, korkaklık ve gelecek endişesi ve gelecek korkusuna kapılarak sözünden dönmek yakışmaz diyordum. Nebiyy-i Ekrem Efendimiz (sav), amcası Ebû Talib?in? "Kardeşimin oğlu, kavminin ileri gelenleri bana başvurarak senin onlara dediklerini bana ârzettiler. Ne olursun, bana ve kendine acı! İkimizin de altından kalkamayacağımız işleri üzerimize yükleme. Kavminin hoşuna gitmeyen sözleri söylemekten artık vazgeç." Dediğinde, bir müddet mahzun mahzun düşünmüştü. Sonra, hakiki muhafızının Cenâb-ı Hak olduğunu bilmenin gönül rahatlığı içinde amcasına cevabı kılıç kadar keskin, kayalar gibi sert ve kesin olmuştu:?Bunu bilesin ki, ey amca! Güneşi sağ elime, ayı da sol elime verseler, ben yine bu dinden, bu tebliğden vazgeçmem. Ya Allah, bu dini Hâkim kılar, yahut ben bu uğurda canımı veririm? demişti. Yorulmaz:? Kahramanmaraş?ta 19 Aralık ile 26 Aralık 1978 tarihleri arasında cereyan eden ?Kahramanmaraş Olayları?nın yıldönümünün yaklaştığı şu günlerde tüm kardeşlerime tüm samimi duygularımla seslenmek istiyorum. Bende O Resulün bir ümmeti olarak aynı inanç ve kararlılıkla çağrımı yeniliyor ve tüm kardeşlerimi birlik beraberliğe çağırıyorum. Tüm varlığımla, zerrelerimle, gönlümle inanarak tekrar tekrar söylüyorum ki ?ANADOLUDA BİRLİK OLMAZSA, KÂİNATTA DİRLİK OLMAZ? diyorum? dedi.

BEN MARAŞDER'İ SANIYORUM EN GENÇ BULANLARDAN BİRİYİM. LİSEYİ YANİ ORTAÖĞRETİMİMİ İSTANBULDA BİTİRDİM VE 4 SENE BU DERNEĞİN RESMİ OLMASADA Bİ PARÇASI OLDUM ŞİMDİ ÜNİVERSTEYİ KAZANDIM VE BU ÜYELİĞİMİ RESMİLEŞTİRDİM. BU 5 SENE İÇERSİNDE BİRÇOK ABİ VE ABLALARLA TANIŞTIM BUNLARIN İÇERSİNDE FARKLI MEZHEPTEN FARKLI SİYASİ GÖRÜŞTEN FARKLI CEMAATTEN BİRÇOK İNSAN VARDI BUNLARIN DERNEK BAZINDA ORTAK NOKTASI BURSİYER OLMALARAYDI. BU TANIDIĞIM İNSANLAR SADCE BURS ALIRKEN DERNEKTE OLMADILAR BURS ALAMADIKLARI DÖNEMLERDE DE YARDIMLARINI VE SELAMLARINI BU DERNEKTEN ESİRGEMEDİLER ÇÜNKÜ MARAŞDER ONLARA SADECE CEP HARÇLIĞI SAĞLAMADI BU HARÇLIK VESİLESİYLE BİRÇOK ARKADAŞ VE DOST KAZANMAYI SAĞLADI. BUNUNLA BİTMEDİ DE MARAŞDER ONLARI MİLLİ TARİHİMİZİN ÖNEMLİ GÜNLERİNDE (18 MART,12ŞUBAT VS.) BİR ARAYA GETİREREK HEM MİLLİ BİR BİLİNÇ HEM DE HEMŞEHRİLİLİK DUYGUSUNU AŞILADI . ŞİMDİ DAHA ADINI YAZMA MEDENİ CESARETİNİ GÖSTEREMEYEN VE KENDİ ÇAPINDA HAKLI OLDUĞUNU DÜŞÜNEN ARKADAŞA DİYORUM Kİ SEN FUZULİNİN ŞİKAYET NAMESİNİ ÖRNEK ALDIĞIN KADAR İMAMI GAZALİNİN MEVLANANIN VE BİRÇOK MUTASAVVIFIN DA DAVRANIŞLARINI ÖRNEK AL DA İFTİRA ETMEKTEN SUİ ZAN ETMEKTEN VAZGEÇ!!! ZİRA BÜTÜN İLAHİ DİNLER İFTİRAYI NEHYEDER... SAYGILARIMLA...

Sitenin küçük bir bölümü,forum niteliğinde ,biz öğrencilerin de paylaşımlarda bulunabileceği tarzda düzenlenebileceği kanaatindeyim.Küçük çaplı tartışmaların yapılıp uzlaşılacağı,fikirlerin alınıp düzenlemelerin yapılacağı,Maraş hakkındaki yeni gelişmelerin yorumlanabileceği,yine Maraş'taki yaşam tarzı ,tarihi , dönem dönem yapılan yanlışlıklar ve yahut iyi gelişmeler hakkındaki düşüncelerimizin paylaşıldığı,Maraş'a ait şiir,deneme, kısa makalelerimizin vs. yer alabileceği, her geçen gün gelişen Maraş'ın daha neler yapabileceği hususunda konuşabileceğimiz bir platform yapılması iyi olurdu diye düşünüyorum.Sosyal medyayı sıkça kullanan bir öğrenci topluluğu olduğumuz için bir takım çetrefil promlemleri çözemesekte,teker dönerken iyi bir balans ayarı yapabileceğimize inanıyorum :)

Öğrenci temsilciliğinin site üzerinden yapılması, adayların oradan halka açılması vs. çok orjinal bir düşünce. Sıradanlığın dışına çıkmanızdan dolayı tebrik ediyorum. Bunu her alanda başarmamız ümidiyle..

Öncelikle herkese hayırlı cumalar.Şu gercekki biz ögrenciler bize burs vermeynce dernege gtmiyoruz gitmemekle kelmetıp neden bize verilmedi diye düşünüyoruz hakklı olarak.Aslında demek ki iyi düsünmüyorz başkalarının daha fazla ihtiyacı var.Ama şu gercegi unutmaylım Maraşder de kesinlikle bi ayrm yok hele siyasi yönden hiç yok örnegini gecen yıl gördm...Konusurken insanlarn hakkına girmeden dogruları konuşalım...

Selamünaleyküm,düşüncelerini hakiki süzgeçten geçirmeden,önyargıyla,ölçüp tartmadan paylaşan isimsiz arkadaş.Ben 6 yıldır maraşderdeyim ve bahsettiğiniz muameleyi ne bana ne de diğer arkadaşlara yapıldığına şahit oldum!Dernekten 6 yıllık süre içerisinde birçok cemaat ya da siyasi düşüncede olan farklı arkadaşlar edindim.Biz dernekte hemşerilerimizle birlik beraberlik muhabbeti artırmak,kendimize ülkemize memleketimize birşeyler katmak için toplanıyoruz ve yöneticilerin misyonu da budur.

Çıkarım yapma sanatı nedir? Bir durum veya olgulardan yararlanarak bir ilgili konu hakkında yorum yapma ve tahminlerde bulunmadır. Kıstasları ise; hayat tecrübesi olduğu kadar eğitimde önemlidir. Psiko analizin; kişi dinleyerek değil de, kıyafetleri, duruşu, kullandığı eşyalar, bulunduğu ortam hatta yazdığı bir yazı dayanak alınarak, kişinin psikolojisi ve dünyaya olan bakış açısı hakkında bilgi sahibi olma durumudur. Ülkemizde pek yaygın olmasa da; insan sarrafı olmak deyimi tam da bunu anlatır. Hatta size dünya edebiyatından ve sinema sektöründen birkaç örnek vermek gerekirse, Sherlock Holmes serisi, kitapları ve görsel yayınları, 2005 yapımı bir FBI birimi olan BAU -(Behavioral Analysis Unit) yani Davranış Analiz Birimi ? ile Criminal Minds dizisi, Peyami Safa?nın Selma ve Gölgesi, Matmazel Noralya?nın Koltuğu gibi eserlerinde çıkarım yapma sanatı kullanılır. Çıkarım yapma sanatı hakkında yeterli bilgilendirme ardından, bu yazının amacına gelecek olursam ?İSİMSİZ- adlı bilinmeyen kişinin yazısını gördüm ve bir çıkarım yaptım ve bunları sıralayarak nedenleriyle birlikte anlatacak olursam; 1- Provokatör: Bilinmeyen kişimiz tam bir provokatör. Yazmış olduğu yazı ile, insanları istediği yönde kışkırtmaya, uygunsuz ve haksız bir şekilde kamu oluşturmaya çalışarak insanların kafalarına fitne tohumları ekmeye çabalamıştır. 2- Korkak: Evet bilinmeyen kişi korkak, dernekten olan beklentileri karşılanmayınca bu tip bir yazı yazma gereği duymuş, ancak tereddüt halinde yazdığı bu yazıda isim kullanmamış. Buradan anlaşılması gereken, beklentilerinin hala devam ettiğidir. Dengesiz bir karakter sergilemekte, bu karakter ile de kendini saklama ihtiyacı duymaktadır. Bununla birlikte tavsiye verme ihtiyacı da hissettiğine göre beklentisi büyük oranları göstermektedir. Beklentisi hala devam etmiyor olsaydı, bu kadar çekince ve korku olmazdı. 3- Nevrotik; Bilinmeyen kişi, her şeyi kendinin bildiğini ve kendinin düşünce ve görüşlerinin kesin doğru olduğuna inanan birisi, çünkü parantez içinde belirttiği gibi cümlede Fuzuli?nin yaşamış olduğunu belirterek kendi küçük beyninde bu yazısına muhatap aldığı insanları küçümseme ihtiyacı duymuş. Oysa ki; cümle kuruşları, imla ve yazım kuralları açısından incelendiğinde ise kendisinin gerek edebiyat gerekse Türkçe?nin kullanımı ile uzaktan yakından ilgisi olmadığı aşikârdır. Artistlik yapmaya çalışan köy kurnazımız utanmadan o yazısının ? yazı demeye bin şahit istese de ? altına Fuzuli gibi büyük bir şairden alıntı yapma lüzumu görmüştür. 4- Düzensiz; kurulan cümleler tamamen devrik, kullanılan imla ve yazım tamamen yetersiz, daha niyetini anlatmaktan aciz bir şekilde karaladığı dudak döküntülerini, Fuzuli?nin Şikâyetnamesi ile kurtarmaya çalışsa da yetmemiş, Fuzuli?ye yapılan saygısızlık da cabası. Bunlar bilinmeyen kişimizin ortaya çıkan belli başlı özellikleri, bunlarla birlikte; bir bayan, çünkü yazdığı cümle kuruşları kararsız ve devrik. Bir erkek bu kadar karamsar cümleler ve hem tavsiye verip hem de değip değmeyeceği hususuna takılmaz. Mühendislik ya da sayısal bir dal olması mümkün, klavye kullanımı iyi seviyede ancak yazım kuralları diye bir şey yok. Edebi eserler okutuluyor bu arkadaşa, kendi rızasıyla okuyan biri değil. Mecbur kaldığında okuyan biri olduğundan kendi derdini ancak anlatabilen birisi. Burada söylediklerinin ise değeri ancak kendi doğruları kadar doğru. Çünkü açık bir şekilde çıkıp söyleyemedikten sonra burada gizli-saklı yazılanın bir anlamı olmaz, kale de alınmaz. Bu kadar takıp, bu kadar yazı kaleme alındıysa tek sebebi, insanların sevdiği ve inandığı bir olguya, evi olarak kabul ettiği derneğe dil uzatıyor olmandır. Bu yazıyı okuduysan ki ? eminim okumuşsundur- kim bu diyeceksin, sırf senin için kendimi tanıtayım, ismim Ali Evlice, altı senedir İstanbul?dayım ve derneğe gider gelirim. Kendi içimizde ayrılıklarımızda olur, anlaştıklarımızda. Ama biz bir aileyiz ve birbirimize küsme, darılma lüksümüz yok. Eğer dışardan birisi ?aynen senin gibi- ailemize dil uzatacak olursa cevabını da alır bu metin ve diğer arkadaşlarımın metinlerinde olduğu gibi. Not: Bu kadar üzülme, bazen bazı planlar yürümez sebebi ise; yapılan planın niteliğinin planı yapanın zekâsıyla doğru orantılı olmasıdır.

Merhaba arkadaşlar, ben derneğin eski bir bursiyeriyim, birçok etkinliğine katıldım ayrıca derneğin üst yönetiminden ve üyelerinden birçok kişiyi uzaktan ve yakından tanıyorum, derneğimiz güzel bir sivil toplum kuruluşudur ve gereği olarak birçok farklı inançta ve görüşte kişiyide bünyesinde barındırır ve sahip olduğu bu renklerle de gurur duyar bunu bizzat yaşadım ve gördüm, derneğe gelen kim olursa olsun inançı, görüşü, dili ve ırkı nedeniyle asla dışlanmamış/tır... Arkadaşın başına gelen olay bence kişiselleştirilmiş bir durumdur, artık kim ile görüştü veya kime selam verdi ise kişi onu ya yanlış anlamış ya da ona yanlış anlatmış, genelleme yapmış, bir kişiden hareketle genele böyle bir eleştiride bulunmak bence hoş bir durum değil. Derneğimizde hatırı sayılır gönül dostları çoktur bunlar ile iletişime geçerse bu düşüncesi ortadan kalkar... Son olarak derneğin/derneğimizin amacı siyaset değil ihtiyacı olan öğrenciye maddi ve manevi anlamda destek olmak, onları ayırmak değil tersine birleştirmek ve kaynaştırmaktır. Lütfen yaşananları kişileştirmeyelim.

KELİME ANLAMLARI : DENSİZ 1)nedensiz Bir sebebi olmadan Nedeni olmayan, sebepsiz 2)nedenli nedensiz Hiçbir dayanağı yokken, nedeni olsun veya olmasın, sebepli sebepsiz Densizlik : Densiz olma durumu, densizce davranış Densizleşmek : Yakışıksız ve saygısızca davranır duruma gelmek Densizleşmek işi Densizleşme : Densizleşmek işi,Yakışıksız ve saygısızca davranır duruma gelmek Densizlenmek : Densizlik etmek,Densizleşmek durumu Densizlenme : Densizleşmek durumu,Densizlik etmek

Hititler tarafından başlatılan bir zenginliğin sahibiydik artık...Hitit'in "Margasi"si,Heredot'un "Maraj"ı,Arkadius'un "Marasion"u,Kalilkulla'nın "Germenika"sıydı bir zamanlar...Bizans ona "Cermanya" dediyse de Hz.Ömer'le birlikte biz müslümanlarındı artık.Ne Emeviler ne Abbasiler ne Selçuklular ve ne de Memluklulara kaldı bu şehir.Rumlar ne çok uğraşıp durmuştu oysa bizimle.Herşeye rağmen yıkılmadı bu şehir.Öyle bir Yavuz geldiki, Osmanlı'nın tacı yaptı bu şehri.İçlerinde barındırdıklarını şiirleriyle dışavurumculuk sergilettirmişti insanına.Muntazarlarını bekleyen muntazır oldu çoğu zaman ve de hala olmakta.Terkedip dağılan nankör insanlarıydık biz bu toprağın.Bizleri uzaktada olsa birleştiren bir güç oldu Maraşder bu bağlamda.Sıcak,samimi dostlukların kurulduğu vazgeçilmez bir mekanın gücüydü belkide.Zirüzeber bir şehirde sana ait,senden bir parça... Derneği eleştiren arkadaşım bir çalım sözlerde ben sarfedicem sana çünkü haksızlık karşısında susmamamız gerektiği öğretildi bize çünkü ortada haksız bir tenkit var."Herşeyi bilmene gerek yok haddini bil yeter" der saygı duyduğum büyüklerim.Ama oldu da bursların nasıl verildiği konusunda bilgilenmek istedin yersiz eleştirilerinden ziyade bizzat yöneticilerle konuşup zihninde tekabül eden yanlış düşüncelerden kurtulabilirsin.