Ashab-ı Kehf, Eshâb-ı Kehf, YediUyuyanlar
Ashâb-ı Kehf, pagandan kültürden Hıristiyanlığa,oradan da Müslümanlığa uzanan bir süreçte farklı kültürlerin etkileşimine örnekolan bir külttür. Mağaralar ise Anadolu?da ve dünyanın değişik ülkelerindekendilerine atfedilen makam ve anlamları ile farklı dinlerden insanlarıninandığı ve ziyaret ettiği önemli inanç merkezleridir.
Ashâb-ı Kehf kıssasının özünü oluşturan uzunsüre mağarada uyuyup yeniden uyanma olayı, İslam?ın dışındaki diğer bazıdinlerde ve çeşitli efsanelerde de yer almaktadır. Hint kutsal kitaplarındanMahabharata?da yedi kişinin, peşlerinde Kıtmîr adındabir köpek olduğu halde rizayet için krallığa ve dünyaya yüz çevirdiklerinakledilmektedir.
Gelenekselanlamda hikâyeye göre Ashab-ı Kehf denilen gençler, bugün yeri konusundaçeşitli rivayetler bulunan Efsus (Efes) şehrinde yaşıyorlardı. Bunlardan altısı sarayda görevli, hükümdara yakınkimselerdi ve hükümdarın müşavere heyetindeydiler. Onun sağında ve solundabulunurlardı. Sağındakiler Yemliha, Mekselina ve Mislina idi. Bunlara ?Ashab-ıYemin? denmiştir. Hükümdarın solunda bulunanlar ise, Mernuş, Debernuş veŞazenuş'tur. Bunlara da ?Ashab-ı Yesar? denmiştir.
Hükümdarın Romaimparatorlarından Diocletian (284 - 305) (Gaius Aurelius ValeriusDiocletianus) olduğu ya da Domitianus (271-272) veya Decius (249-251) olduğu düşünülmektedir.İmparatorun putperest olduğu, putperestliği kabul etmeyen bazı insanlarıyakalatıp öldürtüğü ve bir ihbar üzerine saraydaki putperest olmayan gençlerindurumlarını öğrendiği anlatılır. Anlatıldığına göre hükümdar Onları çağırıptehdit etti, onlar inançlarından ayrılmak istemediler, aksine Dokyanus?u inançlarına davetettiler. Hükümdar onların eski günlerine dönmeleri için zaman tanıdı. Gençlerde inançlarını korumak için şehre yakın bir dağ yönüne gittiler. Yolda giderkenKefeştetayyuş ismindeki bir çoban onların inancına katıldı ve yedincileri oldu.Çobanın köpeği Kıtmir de onlara katılıp, arkalarından takip etti. Dağayaklaştıklarında çobanın gösterdiği bir mağaraya girdiler. Mağarada dua ederekmerhamet dilediler. Kur'an'daki Kehfsuresinin 10. ayetinde bu kişilerin duaları anlatılır.
Hikâyenindevamına göre hükümdar Efsûs (Efes)'a gelip, onları sorar. Kaçtıklarını haberalıp saklandıkları mağrayı öğrenince adamlarıyla mağaraya gider ve mağaranınağzını onları öldürmek maksadıyla kapattırır. İnanca göre gençler ölmez,yüzyıllar boyunca uyumaya devam ederler. Sonunda ise ilahi bir şekildeuyandırırlar. Ne kadar süre kaldıkları tam olarak bilinmemekle birlikte Kehfsuresine göre süre 309 senedir.
Ashab-ı Kehfinuyandıklarında geçmiş olan zamanın farkında olmadıkları belirtilir. Bunlarşehre gidip yiyecek getirecek kimsenin (Yemliha?nın) kılık değiştirerek halinikimseye bildirmeden gidip gelmesini uygun görürler. Yemliha, bunu kabul edipşehre geldiğinde çok değişmiş bir şehir bulur. Farklı yorumları mevcut olan birhadiseyle bu kişi geçen zamanın farkına varır ve o zamanın hükümdarının yanınagötürülür. İnanca göre bu hükümdar gençlerin dinindendir. Başlarından geçenlerihükümdara anlatır. Daha sonra gidip arkadaşlarına haber verir. Daha sonratekrar hepsi uykuya dalarlar.
İslami kaynaklarda Ashab-ı Kehf
Mağara arkadaşlarımanasına gelen, Ashab-ı Kehf efsanesinden Kur'anda Kehf Suresi'nin 9 ile 26.ayetleri arasında bahsedilir. 25. ayette "300 yıl kalıp 9 yılarttırdılar" cümlesi farklı yorumlara sebep olmuştur. 300 yıl güneş yılıolarak nitlendirimiş ve arttırılan 9 yılın ise 300 güneş yılının dengi olan aytakvimine göre 309 yılına gönderme olarak belirtildiği iddia edilmiştir.
Bazılarısahabelerden Ali'nin, Ashab-ı Kehf?e gittiklerini ve Ashab-ı Kehf'in uykudanuyanıp onları gördüklerini ileri sürmüştür. Ayrıca bu söylenceye İslam peygamber Muhammed?e iman ettiklerini bildirip selâm gönderip dua istedikleri de eklenir.Bunların dışında bazı kişiler Ashab-ı Kehf'in Mehdi geldiğinde uyanıp ona katılacağınıileri sürmüştür. Kur'an'da bu yorumları destekleyen bir ifade yoktur.